Sen, bir hayalet gibi böyle her akşam
Tekinsiz caddelerde gezinen kadın
Gözlerin ötelerde, yüreğinde gam
Bu uzun bekleyişten nedir muradın?
Telaşlı adımlarla geçip şehirden
Yiter kuytu korularda ayak sesin
Yolunu karanlığa çevirip birden
Çirkin bir tarafını gizler gibisin
Tutuşur eteğinde akşamın rengi
Ümidini bırakır ay, saçlarına
Aşk ömründe içli bir hatıradır ki
Taşıyıp götürürsün dünden yarına
Yalnızlığın böylesi var mıdır bilmem
Böylesi yaşanmış mı çaresizliğin?
Dost mudur, arkadaşın mı, yar mıdır, bilmem
Çılgınlar gibi arayıp beklediğin?
Titreyen her gölgeyi, odur diyerek
Çarpılır ince tarafın, kırılırsın
Bu kadar sevmelere dayanmaz yürek
Bir alaca aydınlıkla yorulursun
Ve her sabah dönersin gittiğin yerden
Göğsünde nefeslenir melez uykular
Güneşi perdeler ardına çekerken
Hayalinde yeni bir akşam uyuklar
Sen, bu akşam vaktinde hayalet gibi
Ağlayıp karanlığı ıslatan kadın
Beklediğin sen kadar sevebilmez ki
Unut artık, bu hasretle çok yaşadın!