Ne Oldu Şimdi

…ilçe müftüsü Naim Efendi, bindokuzyüzyetmişsekiz yazının en sıcak günlerine tesadüf eden Ramazan-ı şerifin üçüncü günü, oturduğu...

Geçmeyen Geçmiş

Bindokuzyüzyetmişekiz yılının ondokuz aralık Salı günü, Maraş’ta Çiçek Sineması’nda, bir filmin gösterimi sırasında saat yirmibirde tahrip...

Mel’anetin L’si

Rüyamda Hasan Demir’i gördüm. Çalışma odasında, yakın gözlüğü gözünde, kaçak tütün sigarasını ve sade Türk kahvesini içiyor, katlanabilir...

Edebiyat Ortamı 94. Sayı “Yaman Dede” Ekiyle Raflarda Yerini Aldı

“İnsan, insanlığını maya ile bilir. Maya olmadan insandan bahsedemeyiz. İnsanın kendini bilmesinden de bahsedemeyiz. Maya, esastır, özdür....

ENDER DANDUL’UN RESİMLERİNE DÜŞÜNSEL BİR BAKIŞ

ÖNSÖZ Bu çalışmamızda Ressam Ender Dandul’un son dönem resimleri incelenmiştir. Sanatçının bu resimleri çeşitli bakış açılarıyla ele...

DİLŞAD AKÇAYÖZ’ÜN VE HEYKEL SANATI

Sanat tarihinde heykelin özel bir yeri vardır. Roma ve Grek döneminde heykellerin genellikle mitolojik bir kültürden beslendiğini...
Edebiyat Ortamı 94. Sayı “Yaman Dede” Ekiyle Raflarda Yerini Aldı
Edebiyat Ortamı 94. Sayı “Yaman Dede” Ekiyle Raflarda Yerini Aldı

“İnsan, insanlığını maya ile bilir. Maya olmadan insandan bahsedemeyiz. İnsanın kendini bilmesinden de bahsedemeyiz. Maya, esastır, özdür. Mayasını, aslını esasını bilen, gönlüne gelen, gönlüne çalınan kelamı bilen kendini bilir. Kendini bilmenin insan olmanın esası...

EDEBİYAT ORTAMI 87 EDÎB HARÂBÎ EKİYLE OKURLA BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR
EDEBİYAT ORTAMI 87 EDÎB HARÂBÎ EKİYLE OKURLA BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR

“Haziranda Ölmek Zor” Hasan Hüseyin Korkmazgil, 1977 yılında yayımlanan kitabı Haziranda Ölmek Zor’da şöyle diyordu: “… kısa sürdü bu yolculuk n’eylersin ki sonu yok! gece leylâk ve tomurcuk kokuyor uy anam anam haziranda ölmek zor!” Andırın’ın güzellerinden Mevlânâ...

İNCELİĞİN DİLİ, “YUSUFCUK” ve SÂMİHA AYVERDİ
İNCELİĞİN DİLİ, “YUSUFCUK” ve SÂMİHA AYVERDİ

Bir üslup ki onda yazarın kendisi görünür; gördüğümüz şey öyle parlak öyle berraktır ki aynı zamanda kendimizi de görürüz. Kimden mi bahsediyorum? Elbette derin hissiyatın ve tefekkürün yazarı olarak bildiğim kâmil bir münevver olan Sâmiha Ayverdi Hanımefendi’den....