Bir kadın ve yalnızlık

Bir kadın ve yalnızlık

Sen, bir hayalet gibi böyle her akşam Tekinsiz caddelerde gezinen kadın Gözlerin ötelerde, yüreğinde gam Bu uzun bekleyişten nedir muradın? Telaşlı adımlarla geçip şehirden Yiter kuytu korularda ayak sesin Yolunu karanlığa çevirip birden Çirkin bir tarafını gizler...
Boşa Gider

Boşa Gider

Ömür bitiyor Bir aşkı çiçeklemedim daha Bir peygamber yüzü görmedim Üstümde uçsun isterdim Kar kanatlı bir kuş Ne olmuş Nasıl kaybolmuş içimin bir yanı Tanrı, böceklenmiş fikrimde Arayıp duruyor, kendini tanıyanı. Tam oradan yakalanmışım Bu benim umûdum. Öyle çirkin...

Hatırlatma

Birgün Hep öleceksiniz Gözleriniz yağmur yağmur Gözleriniz deniz İçinizde kalmış iki parça sır Can koyduğunuz yollarda sapır sapır Döküleceksiniz!

Ateş

Nasıl ateş? Ateş oturmuş gözüne sevdâlarca Diyor, tüm bakışını bir gecede harca Hasrete yâr olmuş, aşka bahâne Yakar yüreğini usul usul ateş. Bir azap mevsimidir fikrinde zaman Yaşar gidersin karanlıkları Ve derin sevdâlardır aklını çalan Ve ayrılıklar yalnızlığına eş...
Su

Su

Nerde su? Su titreşir ellerinde, boğum boğum işlenir Su senin sükûtunla sessiz, menevişlenir Çekilir sancılara perde perde su. Tut ki, ömrün sıcak mevsimindeyiz Sevgiyle ötüşmeye duruşur kuşlar Kan-ter içinde sevişir kuşlar Güneş Senin de teleğine bir sıcak düşürünce...