Afro-amerikan sevildim, melez bir huyla büyüttüler beni
Sabah namazını kaçırdığımda
Kendimi bir kızılderiliyi boğazlarken buldum
Sen ey Kudüs, kangren bir gece gibi yayılıyorsun uzuvlarıma
Beni tarihimden kestiler, miracım yere düştü
Beni kestiler senden, adı Roma olan bir sütanneye verildim
Bütün dilleri karıştırdım, senin adın neydi İstanbul
Bir saat farkıyla unutmuştum bütün bildiklerimi
Bütün bildiklerim muharref bir lisandan tercüme ediliyordu
Ey aklıma yığılan cümle
O galiba sendin, evet sen o ‘galiba’ydın
Ki sıla-i rahîmini kaybetmiş kelimelerinden
Zalim gurbetler gönderiyorsun üstüme
Unutmayınız ama unutmayınız o kan benim
O Kudüs o İstanbul o Şam o Buhara
Nükleer başlıklı küfürleriniz de unutmasın
Allah’ın elindeki o balçığı vuramayacaksınız
Damarlarınıza yürüyecek o kan yine benim
Bir sabah meleklerin uyandırdığı bir çocuk
Mahmur diliyle şöyle diyecek annesine:
Şarkılarımı getir anne şimdi sefer zamanıdır
Mayamı da getir ve bir insan çal benden insanlığa
Boy boylasın soy soylasın sancağımın gölgesi
Şu mezarlar kimindir
Âd, Medyen ve Semûd’un çocukları mı
Bir helak bul getir anne adı rahmet olsun