“Güvercinim uyur mu çağırsam uyanır mı?”
Gözleriyle çağırmak ne kelime, gözlerinin eliyle okşuyor, seviyor, uçuruyor, uçuyor.
O anda güvercin mor tepeli.
İkiz.
Ak.
Kurgulanmış değil.
Sarhoş ya, aklına ne eserse ah çekiyor.
Çocukluğundaki çipil, kara kuru, kirli saçlı kızcağız çektiği ahın dumanları arasından süzülerek serpiliyor, güvercinleniyor.
Uyur da uyanır da.
Çağırınca da gelir.
Hayal değil mi?