Bazı tarihler ve saatler insanoğlunun hafızasına çok derin harflerle kazınır. Kahramanmaraş’la
birlikte on şehrin hafızasına 6 Şubat 2023 tarihi işte böyle kazındı. Saat: 04. 17. Aradan yüz yıllar
geçse de bu tarih, toplumun yazılı ve sözlü hafızasında hep asılı kalacak. Canlı kalmanın sağ kalmak
anlamına gelmediği, hemen herkesin derinden yaralandığı bir tarihtir bu. Koca bir coğrafyayı kedere
boğan kara bir haber. Yaşamanın derin bir mahcubiyete dönüştüğü, insanların sevdiklerinin enkazı
başında çaresizce gözyaşı döktüğü bir kıyamet sahnesi âdeta. Söz konusu tarih, harfleri sadece
gözyaşından oluşan bir yas anıtıdır sonuçta.
Yeryüzünün tüm mağdur ve mazlum milletlerine bağrını sonsuzca açan, siper eden bir
milletin bu sefer kendi derdine yanacağını nereden bilecektik? Nasıl bilecektik “titreyen şehrin”, beş
yüz yıl sonra kendi evlatlarına yeniden koca bir mezar olacağını? Oldu işte. Yeniden titredi şehir, yer
ile yeksan oldu. Deprem denen acımasız tırpan, ekin biçer gibi geçti şehrimizin üzerinden. Mahşerden
bir kesit yaşattı bize. Binlerce kardeşimizi kurban verdik, binlerce yaralımız var, hatta her birimiz
derinden yaralıyız.
Üst üste gelen iki felaketten sağ kurtulanlar, kış kıyamet demeden enkaz altındaki
kardeşlerine, yakınlarına yardım etmeye koştular. Yaşatma sevincinin yaşamak sevincinden çok daha
üstün bir değer olduğuna bir kere daha şahit olduk. Tüm Türkiye, Türkî Cumhuriyetler, İslam dünyası
ve kardeş ülkeler el ele verdi. Kimisi bir şifa eli oldu bizler için, kimisi bir umut şarkısı. Hiç
tanımadığımız insanlar arayıp bizimle birlikte ağıtlar yaktılar; bize evlerini, kalplerini açtılar. Böyle
âlicenap bir millete mensup olmaktan daha onur verici ne olabilir ki şu yeryüzünde? Elhamdülillah.
Evet, sonsuzca yaralıyız, binlerce kardeşimizi toprağa verdik. Âdeta büyük ve korkunç bir
savaştan çıktık. Onlarca yetimimiz, öksüzümüz var. Dahası hepimiz yetim ve öksüz sayılırız. Bütün
bunlara rağmen, birbirimize sarılarak, birbirimizin yaralarını sararak ayağa kalkacağız. Maraş’ı ve
diğer şehirlerimizi yeniden ve çok daha güzel bir şekilde ayağa kaldıracağız. Aşkla ve umutla… Biz
acılarına baka baka büyümüş yüce bir milletiz çünkü. Allah’ın izniyle bunun da üstesinden geleceğiz.
Tarih şahidimizdir. Ne kadar yıkıldıysak kenetlenerek ayağa kalkmayı bildik. Bizi öldürmeyen her
darbe güçlendirdi. Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, tıpkı Maraş’ın kurtuluşunda olduğu gibi, el
ele ve gönül gönüle vererek bu badireyi de atlatacağız inşallah. Atalarımızın, dedelerimizin mübarek
kanlarıyla sulayıp bize emanet ettiği bu şehri, bu toprakları sahipsiz bırakmayacağız. Bizden sonraki
nesillerin yüzüne bakabilmek için bunu yapmaya mecburuz. Tarihin biz Maraşlılara yüklediği yeni bir
sorumluluk bu, bu sorumluluğun bilincindeyiz. Her birimiz bir Sütçü İmam, her birimimiz bir Rıdvan
Hoca’yız artık. Senem Ayşeler tam teçhizat iş başında… Çocuklarımız bir gecede büyüdü, yetişkin
oldu; bebelerimiz ayağa kalktı yürümeye başladı. Şehrimizle birlikte yaralarımızı onarmaya hazırız.
Böyle bir felaketin bir daha olmaması için ne gerekiyorsa onu da yapmaya hazırız. Yalnız
olmadığımızı biliyoruz. Şanlı milletimizin eliyle, diliyle ve kalbiyle yanımızda olduğunu da biliyoruz.
Allah’tan geldik ve elbette ona döneceğiz; toprağa düştük, topraktan yeni filizler vereceğiz.
Bizler için 12 Şubat tarihi nasıl milatsa 6 Şubat 2023 tarihi de yeni bir milattır artık.
Yeni bir Destan yazılacak, yeni bir Destan nakşedilecek Şiirin Başkenti’ne.
Vira bismillah…
YİTİKSÖZ DERGİSİ YAYIN KURULU