“Necati Bey, Beyler, Beyler de kalkar” 29 Mayıs 1990 Kozaklı

Dergâh dergisinin yeni sayısı ayın sonunda ancak ulaştı elime. Yani bugün. Derginin Mayıs 1990 sayısındaki Cahit Koytak’ın “Beyler de kalkar” şiirini okuyunca Behçet Necatigil’in Beyler kitabı/şiiri aklıma geldi. Zihnim niye böyle bir şey yaptı, sebebini düşünüyordum ki hatırladım. Edebiyat Bilgi ve Teorileri dersinde Ali Fuat hoca metinlerarasılıktan, göndermelerden bahsederken Necati’nin Gazeli ile Behçet Necatigil’in Beyler şiirini örnek olarak vermişti. Kitaplarım arasından Necati’den Seçmeler ile Beyler kitabını bularak, Koytak’ın şiiriyle birlikte karşılaştırarak okudum. Çağrışım zenginliği, çok anlamlılık, ruh seyahati, rastlantıların güzelliği… Çok farklı bir tadı yaşadım kendi kendime. Çünkü şu an yaşadığım bir eleştiri hali, bir akrabalık kurma değil, üç farklı şimşeği aynı anda buluşturma oldu.

Günlüğümü, bu üç şiirden dizelerle bitireyim:

Acebâ böyle m’olur dünyede hep bû beyler / Fâriğiz edemeyiz kimseye tapû beyler” (Necati)

Ne telaş, ne de ezgi / Çevrenizde güzeller / Yahu, beyler!

Kesilir uğultu / Silinir arazi / Gider tapu, beyler!” (Behçet Necatigil / Beyler)

Mor menekşelerin yaseminlerin gölgesinde / Demir yorganları süsleri / Kubbeleri atıp üstlerinden / Sonunda beyler de kalkar” (Cahit Koytak / Beyler de kalkar)

İnsanda okuduğu kitapların, şiirlerin hep hatırı oluyor. Bunlarla güzelleşiyor insan, naifleştiriyor ruhunu. Yıllar geçip gitse de silinmiyor bu hatır. Sürekli kendisiyle birlikte gezdiriyor bugünden geleceğe hatırı olan kitapları, şiirleri. Bu üç metin bugünden bir hatırla bende gezeceğe benziyor. Hatırı olanın içimde uğuldayışı farklı şiir izlekleriyle, anlam değerleriyle devam edecektir.

7 Haziran 1991 Cuma,  Kozaklı

Çalakalem sevebilmek elimden gelmiyor.” (İsmet Özel / Sevgilime İftira)

Çalakalem yazmak da!

Göz kapaklarımı açık tutabilmek için kendimi zorluyorum. Ama nafile. Uykum çok ağırlaştı. Günlük yazmama mani oluyor. Hem zihin hem de beden yorgunluğu korkunç. En iyisi şiirin tamamını okuyup yatayım. Sabah köye gideceğim.

Beni uyut, bakır çalığı uykusuzluk daha fazla yakmasın gözlerimi.

 

%d blogcu bunu beğendi: