Uyandı.
İçinde bir at koşuyor.
Bir dağ güneşleniyor.
Bir ırmak ha patladı ha patlayacak.
Bir kaya kımıltısı.
Gibi, tanımlayamadığı ürpertiler.
Hangi düşü görmüştüm.
Sanki numaralı.
Ne demek hangi, hangisi, nasıl?
Bir dakika.
Bir gün.
Bir yıl.
Sonrası.
Oğlu büyüdü.
Bir gün ona, bir sırrını verirken…
Uyandı.
Gördüğü düş.
At durdu.
Dağ silindi.
Irmak kayaya çekildi.
Göze kapandı.
Göz de.

%d blogcu bunu beğendi: