Güneş yaktıkça üşütüyor beni,
Ve manasız ışıklar beni mahveden.
Gözlerim kamaşıyor karanlıkta.

Dinliyorum kalbimin sessizliğini,
Aksine fırtınalar yükseliyor beynimden.
Fırtınada savruldum, yalnızım kalabalıkta.

Arıyorum varlığımın gayesini,
Ve koştukça uzaklaşıyorum hedeften.
Oysa yönüm doğru, adımlarım koşar sıklıkta.

Düşünmek mi tüm bunların nedeni,
Zıtlıklar mı beynimi içten içe kemiren?
Peki neden bocalıyorum her bir zıtlıkta?
Niçin hep yokluklar gizlenmiştir varlıkta?

….

Sorularım cevapsız, bense bensizim
Hissizim artık, düşüncesizim
Belki her şeyim ben, belki bir hiçim

Her tarafı zıtlıkla çevrili bir adayım
Ölerek doğacağım yeniden… Ne büyük ibret!
En büyük zıtlık: Ölüme, ben en büyük adayım…
Varacağım son nokta bu virgülden ibaret.