O gün düğüne bizi götürmemişlerdi.
Ağladık.
Burnumuz da aktı.
Sonra düğünü filan unuttuk.
Akşam annemle babam düğünden geldiler.
Akşam dediysek, biraz geceye yakın.
Bizi düğüne götürmediklerini hatırladık.
Ağlamadık.
Burnumuz akmadı.
Babamız atı evin yakınındaki çayıra örkledi.
Bir yaramazlık düşündük.
Atı boşandırmaya karar verdik.
Onlar uyudular.
Biz uyumadık.
Köpek de bize eşlik etti.
Atın yularını çıkardık.
Yulardan örmeyi çözdük.
Kardeşim, köpeği örkleyelim dedi.
Örmeyi boynuna bağladı.
Köpek biraz çabayla kafasını çıkardı.
Halka olan düğümü çözdüm.
Köpeği ön ayaklarının arkasından, anlayacağınız karnının üstünden bağladım.
Atı vadiye sürdük.
Korkarak eve döndük.
Kapıyı gıcırdatmadan açıp kapattık.
Yatağımıza yattık.
Sabah babamız kızarken bir neşeliydik bir neşeliydik sormayın gitsin.
At da düğüne gitmişti çünkü.
Köpek bizimle kalmıştı.

*Düğünlere gitmek için can atan genç kız.

%d blogcu bunu beğendi: