Yaylanın adı Susuz.
Meşede sincap yavrusunu yakaladım.
Eve alıştı.
Gün doğarken ve gün batarken öter, arka ayakları üzerine oturur öyle yerdi cevizini.
Odada dolaşır derme çatma kafesine çekilirdi.
Ablam yufka ekmek pişiriyordu.
Evin kedisi sebepsiz sincabıma saldırdı.
Sincap sacın altından ateşin içinden geçti.
Düştü.
Titredi.
Ütülenmişti.
Can çekişti.
Öldü.
Günlerce rüyama girdi sincabın ölümü.
Bir sincap oluyordum.
Devasa kediler peşime düşüyor, en son ateşin içinden geçiyor, geçerken, sacayağının direklerine kafam çarpıyordu.
Öyle susuyordum, öyle susuyordum ki…
Neye baksam gözeler, oluklu çağsaklar, çeşmeler görüyordum.