Gelin olmuş. Daha çocuk.
Ata binmiş.
Atın aynaları varmış.
Başına buğday serpmişler.
İçinde üzüm, şeker, bozuk paralar varmış buğdayın.
Arkadaşları atın sağında solunda üşüşüp buğday içinden paraları yemişleri toplamışlar.
Buğdaylar hemen yeşermiş, hemen sararmış, ekin olmuş, başaklar atın ve kendinin boyunca boy atmış.
Uyanmış.
Rüyasını anlatmış.
Babaannesi nasıl gelin olduğunu ona anlatmamışmış.
Tıpkı onun düğünü gibiymiş.
Resim defterine bir at çiziyor, üstüne bir gelin çiziyor, başaklar içinde çocuklar çiziyor ya, gelin kendisi mi, babaannesi mi, çizgiler karışıyor.
Kurşun kaleme kaş çatıp, sen nerden biliyorsun bunları diyor.
Boya kalemleri biliyor da…
