Karşımızda Marmara Denizi ve adaları.
Orhan Veli’nin Yaşamak başlıklı şiirinde, “Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,/ Yan gelebilmek Çamlıca tepesine…” dediği yerdeyiz.
Yamacı dolduran yapılar arasında yeşil bir alan.
Üsküdar’ın Küçük Çamlıca’sındaki yeşil alancıkta bir ağaç, deniz manzaralı bir çınar ağacı.
Yusuf Nalkesen’in O Ağacın Altı başlıklı yapıtındaki ağaçmış bu. Bilmiyorum, doğruysa doğrudur.
Benim usuma öncelikle Emel Sayın’ın yorumu geliyor ama Zeki Müren, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Müşerref Akay, Vedat Çetinkaya, Muazzez Ersoy da içlerinde olmak üzere birçok şarkıcı seslendirmiş.
Bizim kuşağın üyeleri arasında şarkıyı ezbere bilmeyen pek yoktur: “Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz/ Hep elele vererek hayaller kurduğumuz ”.
Zaman geçerken birdenbire geçmiyor kuşkusuz.
Mutlu yaşadığımız kesitler, geçtiklerinden epey sonra ansızın geçmiş gibi geliyor insana.
Sonraki dönemlerde mutsuzluklar yaşanmışsa anmak ve yanmak kalıyor: “O ağacın altını şimdi anıyor musun?/ O güzel günler için, bilmem yanıyor musun?”
Sevinin iyiler, sevinin sevenler anacak ve yanacak günler geçirdiğiniz için sevinin; sevinin çünkü kötülerin, sevgisizlerin anacak ve yanacak denli güzel, değerli, anlamlı geçmişleri olmaz!
Kimse özenmesin diye söylüyorum: O ağacın altında sevgiliyi dizlerine yatırıp şarkı söyletecek ortam kalmamış.

%d blogcu bunu beğendi: