yorgundum
yorgunluk maskesi takmıştım
zaten yorgun suratıma
vesikalık resmime bıyık çizip
seyretmiştim altı çarpı sekiz halimi
çizgilerine aldırmadığım avcumda
çizgileri olmayan yüzüm konuşmadı
konacak yer bulamadı besbelli
gönül kuşum hayatsız ağaçlarda
onlar yakılmayı bekledi
ben yanmayı
onlar ufaladı fotoğraflarını
ben mendil cebime sakladım
ve sakladıklarımda saklandım
neden sonra bu şiiri yazdım
sonra neden bu şiiri yazdım
bilmiyorum
çünkü yorgundum
çünkü yorgunluğumu kendime uşak tutmuştum
çünkü gözlerimde bir ırmak kurudu
çocukluğuma dair bir yara buldum dizimde
çünkü eski bir hikayeydi
çünkü yorgundum
yorgundum lakin bezgin değil
galip veya mağlup değil
alim veya cahil değil
hiçliğe bağlanmamıştım
dünyaya da
yorgunluğumu alıp götürecek
bir ilaç bulmuştum yutmadım
susmuştum içtenliğimle
beni konuşturacak biri çıksın diye
dualar okumuştum
yorgunsam da
bildiğiniz yorgunluklardan değil
yine de büsbütün yabancı değilim size
diyeceğim o ki yorgunum
beni zehirlerinize karşı koruyan bu
ve beni size karşı zehirleyen
madem adımı yazdım durmak yakışmaz
durmak başkalarının ilacıdır zaten
durup bakarlar durduramadıkları hayata
ben ki zaten yorgunum
ve etrafımda zaten bilinen yalanlar