Garson gelir, masada dibinde bir yudum kalan fincanı yahut bardağı alır, ifrit olursunuz.
Bazıları çayı soğuk içer. Onlar için en lezzetli yudum son yudumdur.
Kahveyi tadına vara vara gıdım gıdım içer. Hatta telvesini yiyenler olur.
Bazıları sigarayı filtresine kadar, son santimine kadar içer.
Puro parmakla tutulmayacak kadar kısalınca tutaçla tutup içenleri görmüşsünüzdür.
Tiryakilik sonuna kadar gitmeyi gerektirir.
Sonuna kadar gitmeyen, sonu sevmeyen tiryakilikler de var.
Bugün bir kadın tanımdım.
Kütüphanesinde 3300 roman varmış.
Hepsini okumuş.
Okumadığı kitabı kütüphanesine koymuyormuş.
Hepsini okumuş dedim de, öyle değil. Son üç sayfaları hariç.
Zira romanın bitmesini istemezmiş.
Kurban olduğum Allah’ım dedim, ne tuhaf kulların var yeryüzünde.
Onlardan birini bana tanıttığın için sana hamdolsun

%d blogcu bunu beğendi: