Değneği şarkı söylüyor, kendi de, nereden tanıdıysa piyangocunun önünden geçerken bir çeyrek alıyor, yoluna devam ediyor. Kaldırıma oturmuş yeşil gözlü bir kız yarın lens takacağını daha güzel olacağını söylüyor görme engelli yanından geçerken. İkisinin farkında olmayan dilencinin çocuğu kaldırıma konan güvercini kovalıyor. Telefoncunun tezgâhtarı taze az önce geçen üç delikanlıdan ortadakini sokağı dönene kadar arkadan süzüyor alt dudağını ısırarak. İftar pidesi alan kadın yere bir lira düşürüyor, bir lira tekeri üzerinde kıvrandıkça kıvranıyor. Körün değneği, mavi gözlü kızın gamzesi, güvercinin sol ayağı, çatıdaki kedinin gözleri, telefoncunun tezgâhtarının alt dudağı o dönen bir lirayı izliyor. Geçen birisi bir lirayı alıp giderken kadın o benden düştü beyefendi diye bağırıyor ardından. Deli vay anasını çekiyor. Büfeci boş ver abla bir liranı ben veririm diyor. Dilenci kadın o bir lirayı bana verseydi sevaba girerdi diye geçiriyor aklından. Yazar bu akşam günlüğüme bunları kaydetsem basit kaçar mı diye düşünüyor. Kaçarsa kaçsın. Kaçarsa kaçsın.