Kaç gündür aklımda.
Trene bineceğim.
Buradan Eskişehir’e gideceğim.
Oradan Kütahya’ya gideceğim.
Oradan Tavşanlı’ya, oradan Tepeköy’e gideceğim.
Ahmet Uluçay’ın kabrinin başında Fatiha okuyacağım.
Toprakla konuşacağım.
Otlarla çiçeklerle konuşacağım.
Kahveye uğrayıp onun oturduğu çay içtiği köşede çay içeceğim.
Tavşanlı, Kütahya, Eskişehir üzerinden tekrar Ankara’ya döneceğim.
Aklım, ben de geleyim diyor.
Yok diyorum, yalnız gideceğim.