Nesli tükenen bitkilerdenmiş.
Sadece onda varmış.
Tanrı Dağları’nın belli bir yüksekliğinde yetişir, çiçeğini kırk gün taşır, sonra dökermiş.
Bir kurganda tohumlarını bulmuş.
Islah etmiş.
Yetiştirmiş.
Her çiçek yedi çenekli. Dört çeneği mavi, biri kırmızı, ikisi siyah açıyor/muş.
Her yıl doğum gününde annesine gidermiş.
Kendisinin doğum gününde değil kendi doğum gününde ona şükranlarını sunmak için bu çiçekten bir demet yapar götürürmüş.
Açtığının ikinci günü onun doğum günüymüş.
Bugün ona gidiyormuş.
Yolda ben görmüşüm.
A, bu nasıl çiçek, adı ne bunun demişim.
Yediz demiş.
Nerde yetişir demişim, benim kütüphanemde, cam önünde demişsin.
Toprağını Tanrı Dağları’nın o belli yüksekliğinden getirmişsin.
Ya havası demişim.
Annemden demişsin.
