Gün boyu peşimde dolaşıyor.
Okuyayım diyorum, okutmuyor.
Yazayım diyorum, yazdırmıyor.
Kapıları da açmayı biliyor kerata.
Kilitleyince miyavlamaya başlıyor, yanıma gelmezse susmuyor.
Ben yatağa girince o da yatağına çekiliyor.
Bir yere gitmemem için adeta gözleriyle yalvarıyor.
Geç gelsem uyumuyor, kapıda bekliyor.
Bir çare bulamadım.
Veterinere götürdüm.
Milyonda bir de olsa, böyle vakalar olurmuş.
Yapacak bir şey yok dedi.
Bir yıldan fazla neler çektim, ben bilirim.
Bir gün Burhan Bey, bir hoca tavsiye etti.
Kediyi kucağıma aldım, gittim.
Adam okudu.
Kucağımda uyuklamaya başladı.
O gün bu gündür rahatım.
Neden sonra ne okuduğunu merak ettim hocanın.
Kehf Suresini okumuş.
Bizimkisi uykucu oldu.
Severken bile uyuyor.
Yemeğini yiyor uykuya, çişini yapıyor uykuya, hareket yok, oldu mu sana duba gibi.
Veterinere götürdüm, giderken kucağımda uyudu, veterinerde muayenede uyudu, gelirken kucağımda uyudu.
İlk defa rastlanan vaka dedi aynı veteriner.
Aldı mı beni bir vicdan azabı.
Tuttum tekrar hocaya götürdüm.
Durumu anlattım.
Ne yaptıysa bozdu hoca ama biraz da bozuldu.
Tekir başladı ilk defa görüyormuş gibi elimi yüzümü yalamaya, boynumda dolanmaya.
Eskisi gibi şimdi.
Biraz zor oluyor ama en azından vicdanım rahat.

%d blogcu bunu beğendi: