Doğan kuşu güvercini kovalıyor.
Güvercin Musa’nın sol omzuna konuyor.
Ya Musa, beni koru şu alıcı kuştan, diyor.
Musa, şahine dokunma güvercine der gibi nazar edip, sağ elini yukarı kaldırıyor.
Doğan, rızkı Tanrı verir, niye mani oluyorsun diyor Musa’ya.
Musa bıçağını çıkarıyor.
Baldırından bir güvercinlik et kesecek, güvercin yerine doğana verecek.
Bıçak ete dayanınca:
Dur, diyor güvercin.
Dur, diyor doğan.
Duruyor Musa.
İkisi aynı kuş olup gökyüzüne havalanıyorlar.
Öyle yükseğe çıkıyorlar ki, gözden kayboluyorlar.
Hem bunu anlatırsın, hem güvercinlere yem vermezsin, yabani güvercin etine bayılırsın, doğan avlar, doldurur, süs diye saklarsın, dedi, yanımdaki ikinci kişi anlatıcıya.
Anlatıcı da altta kalmadı hani:
Yoksa Musa mı sandın beni?