Çocuk yaşından beri arabalara meraklıdır.
Sevindirmek kolaydı: Dizi dizi oyuncak aracı olmuştu.
Üniversitede okumaya başlayınca, derslere yetişemiyorum, yollarda telef oluyorum yakınılarıyla amacına ulaştı. Lada Vega aldırdı. İkide bir onarım gerektiren 2001 model bir otomobildi.
Okulu bitirip işe girer girmez bu kez Nissan Juke edindi. Zibidi arabası diyordum. Onunla epey oyalandı.
Biraz daha palazlanınca şimdikini aldı. Bu kez bana haber vermemişti. Oysa neredeyse her şeyini söylerdi.
Olsun, amcası da ilk aracını babamdan gizlemişti. Başka sokağa bırakırdı. 1966 yapımı bir Ford Taunus. Genellikle geri gidemiyordu. Beğenmediğim bazı huyları amcasından geçmiş.
Oğlum hiç değilse üçüncü arabasını alana dek elememişti beni. Annesiyle konuşmalarından anlıyordum BMW alacağını. O söylemeyince bilmezden geldim. İçimden kutladım.
Duygum iki yönlüydü. Bir yandan seviniyordum: Düşünü bu yaşımda bile kuramadığım bir markaya oğlum biniyordu. Diğer yandan üzülüyordum: Erken değil miydi? O da bu ikinci kanımı duymamak için kendi başına davranmıştır sanıyorum.
Kaç yaşına gelmiş, evlenmiş barklanmış, sana ne demeyiniz; efendiliğimi bozmak istemiyorum.
Duygusu coşkun, eylemi seyrek oğlum sonrasında, son aracını gizlemesinin nedenini beni gezdireceği zaman söyleyerek sürpriz yapmak isteğiyle açıkladı.
Bekliyorum.
Bugün doğum günü. İyi ki var. Allah, geleceğini güzel eylesin.