Dünyanın yaşayan ölü bütün dillerindeki bütün kelimeleri, kelimelerin kök anlamlarını, zaman içinde kazandıkları yeni anlamları bilen birisi olarak düşündü kendini. Önce kafasının içinde milyonlarca arının uğuldadığını hissetti. Kelimeler çarpıştılar, karıştılar, görüştüler, tutuştular önce, sonra imrenilesi bir uyumla anlaştılar, o zamana kadar yaşamadığı bir sessizliğin tadı aklının ve kalbinin damağından vücuduna ve ruhuna yayıldı. Kendini kafasının içinde düşündü. Kelimeye dönüştü.