Kara İsa toprağı öptü.
Suyu öptü.
Omzuna dökülen saçlarını tarayan rüzgâr öptü.
Güneşi öptü.
Diz çöktü.
Ellerini açtı.
Elleri de konuştu.
Elleri il oldu.
Yıl geçti.
Yıllar geçti.
Yüzyıllar geçti.
Gece boyu işgalcilere karşı savaşan torunlarından biri, 16 Temmuz sabahı toprağı öptü.
Suyu, gün ışığını, rüzgârı öptü.
Kimseye bir şey söylemedi.
Kimseden bir şey dinlemedi.
İçinde uçsuz bir uğultu…
Bir kuçu uçuyor o uçurumda.
Adı:
