Sokağın bulvarı kesen köşesinde, metro istasyonu kıyısına oturmuş.
Önündeki yaygının üzerinde birkaç bozukluk…
Kucağında bebesi.
Kalabalıkla değil de bebesiyle ilgileniyor.
Gözleri de bebek gözleri hani.
Yirmisinde ya var ya yok.
Başında durdum, farkında değil.
Özledin mi sıcağı ninni
Üşüdü mü elciğin ninni
Şimdi üşüyelim ki ninni
Evimiz sıcak olsun ninni
Bebeğin bana gülümsemesiyle başını kaldırdı.
Baktı.
Öyle soğuk, öyle soğuk baktı ki, bir den sırtıma soğuk bir ter yürüdü.
Yürüdüm.
Gözleri de arkamdan.