Yayla evine çıktık.
Takadan bir tabak aldım.
Temiz.
Topladığım dağ yemişlerini sofraya getireceğim.
Suya tut dedi.
Bakır kabı suya tuttum.
Biliyordum da o ben bilmiyormuşum gibi açıkladı.
Herkes uyuyunca, el ayak çekilince gelirler.
İhtiyaçları olan tabağı çanağı, kabı kacağı, çatalı bıçağı alırlar.
Kendilerine ziyafet çekerler.
Sonra kimseler uyanmadan yerlerine koyarlar.
Onun için suya tut ki, temiz de olsa cin bulaşığı kalmasın.
İnanır mısın dedim.
Yüzüme dikkatli baktı.
Gözlerinden korktum.
Onlardandı.

%d blogcu bunu beğendi: