Soruşturma adı: Üryan Soruşturma
Soru: Söz’de Yunus, Siz’de Yunus… Söz’ün varlığa tercüman oluşunda Yunus ve bu tercümanlığın sizde bulduğu karşılıkta Yunus…”
Cevaplayan: Şair-yazar Mustafa Uçurum
Sakarya Nehri kıyısında suyun akışına kapılmış giden bir yanık yürek. Suyun taşlara başını vura vura akışı gibi dertli bir savruluş. Ne zaman Yunus dense hemen gözümün önüne böyle bir sahne gelir. Elinde asası ile bir Garip Yunus, Sakarya kıyısında. Yolları aşarken durup soluklanan ve nehrin suyunda ferahlayan bir dertli Yunus.
Hayatı en hikmetli yanlarıyla okuyan ve sözünün kerametini Yaradan’ın tecellilerinde toplamak için yürüyen Yunus.
Dupduru bir yürek, berrak su gibi. Ehl-i dil, ehl-i kelâm. Sözlere geçen hükmünün tüm gücünü Hak’dan alan bir yolcu.
Yol ve Yunus.
Yunus deyince bir gitme sevdası düşüyor aklıma. Yerinde duran değil, dünyanın dönüşüne eş bir ahenkte yürüyen değişen ve değiştiren Yunus. Sözünün bereketini toprağından alan, Türkçe seven Türkçe konuşan, Türkçe söyleyen bir Yunus.
Başı sevgi, sonu sevgi… Adının anıldığı her yerde açan rengârenk sevgi çiçekleri. Gönüller yapmak için bir çiçeğe eğilen ve onunla bir dost gibi hasbıhal eden sevgi ikliminin boynu büyük hizmetkârı. Girdiği kapıdan aşk ile giren, kapıdan çıkarken gönüller yapmak için yollara düşen bir derviş Yunus.
“Ben gelmedim da’vî içün benim işüm sevi içün”
Kimseyi ayırmadan, herkese Yaratıcı’nın bir eseri olarak bakarak sevgiyi dağıtmanın yollarını anlatır Yunus. Onun şiirleri çıktığı hakikat yolunun birer nişanesidir. Herkesi sevmek, herkese değer vermek… İnsanlığın gereği de burada yatmaktadır. Hümanist bakış açılarıyla dünyaya gülücük dağıtanlar Yunus’un sadece bir sözünü hayatlarına örnek alsalardı bizler bugün zulümden, savaştan ve acılardan bahsetmemiş olacaktık.
Yunus’a mezar aramaya ne hacet. Onlarca mezarı ya da makamı var. Sözün sahibi Yunus; mezarının yerini de tarif ediyor. Gönülden severek, yürekten inanarak bulunur ancak bulunacak ne varsa.
“Dostun evi gönüllerdür gönüller yapmaya geldüm”