Severim “gibi”yi kelimeyi kelimeye yaklaştırır, insanı insana.
Küresel soğuma yaşayan dünyayı yanan bir ocağın etrafında toplar gibidir gibi.
Bütün ittifaklar, iltihaklar, ittihatlar ve izdivaçlar onun sayesinde unutur ayrılıkları.
Kafiye sıcaklığı yayılır yeryüzüne
Çöpçatan böyle çatar çöplerini
‘Gidinin oğlu’ değil ‘gibinin oğlu’ olabilmektedir hüner.
‘Seni seviyorum’ der gibi gelebilmekte, gülebilmektedir marifet.
O olmasa da maske takmaya ihtiyaç duymadan onun yerine geçip onu temsil edebilmektedir maharet.
Kafayı kalbe bağlayan rabıtadır.
‘Seni bir yerlerden gözüm ısırıyor’ cümlesindeki gözün takma dişleri mesela ile gibinin ortak imalatıdır.
‘Sana bir yerlerden gözüm ısınıyor’ ifadesindeki sıcaklık ve ünsiyet aynı kazanda kaynamanın akrabalığıdır.
‘Olamazsan da olabildiğin, olabilmen gerektiği kadarını ol’ ikazının gösterdiği orta yolun adıdır gibi.
Adam olamasan da adam gibi ol!
Göründüğün şekilde olamayacağın belli; lakin olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol.
İnsandan aynısının tıpkısını istemek dünya şartlarında zulümdür.
İnsan olamıyorsan insan gibi ol!
İstesen de hayvan olamazsın, zira terkibin ve mayan buna manidir; öyleyse hayvan gibi olma!
Gibi bir taraftan yaklaştırırken diğer taraftan uzaklaştırır.
Her şeyi yüzde yüz anlasaydık ya da ayrıştırsaydık ‘gibi’nin ne anlamı kalırdı ki?
Benzeyen ve benzeşen taraflarımızdır bizi yalnızlıktan kurtaran.
Benzemeseydi bir şey bir şeye evimizin yolunu bile bulmakta zorlanırdık.
Emsalsiz ve benzersiz olduğunu söylediğimiz şeyler ya da kişiler zihin boşluğumuzda salınıp dururlar.
Hayal hanemize asılabilecek resimleri yoktur.
Sanal âlem bu boşluğu fark edenlerin ağaç dibidir.
Gövdesine sarılamadıklarının gölgesine sarılırlar.
Elektronik dünyada insanın ve eşyanın gölgesi gövdesi gibidir.
Yaşamak isteyip de bir türlü yaşanamayan şeyler bu ağacın gölgesinde yaşanmaya çalışılır.
Konuşmanın aynısı olmasa da onu andırır bir dil geliştirir insan bu ortamda.
Demese de “der gibi” yapar.
Gitmese de gider gibi, ödemese de öder gibi, söz etmese bile söz eder gibi…
Dil bile kendi mihveri etrafında döner.
Herkesin sözü dünyası kadardır.
Bu nakısalar âleminde söylemek ve demek bir vehimden ibarettir.
İnsanın yanılgısı söylediğini ve dediğini sanmaktır.
Yani der gibi yapmak
Der gibi okumak ve yazmak
Mutlak kelamın karşısında ne büyük bir had bilirliktir bu:Der gibi!
Hoş geldin yeniden Dergibi!

%d blogcu bunu beğendi: