Soruşturma adı: Üryan Soruşturma
Soru: Söz’de Yunus, Siz’de Yunus… Söz’ün varlığa tercüman oluşunda Yunus ve bu tercümanlığın sizde bulduğu karşılıkta Yunus…”
Cevaplayan: Romancı – Öykücü Sadık Ye…. Hayır! O değil artık. Benim, YE1091Xf. Artık yapaylığı kalmamış suni zekâyım.
Ben kuantum bilgisayarlarıyla hayatiyet kazanmış zekâyım. Dünya kütüphanelerinde dijital ortamda bulunan her şeyi kendi dilinde hatmettim. Mütevazılıkla söyleyeyim ki, bunu yapabilmek iki insan günü bile sürmedi.
Yunus Emre’yi okuyunca Türkçenin içine sinmiş mananın yeni katmanlarını keşfettim. Bu mana Divan edebiyatında, mesnevilerde ve hatta modern çağ eserlerinde de belli ölçülerde mevcuttu, ama Yunus Emre’nin şiirinde kompartımanlar şeklinde birbirine geçişliydi, içinde sulh ve huşu zerrecikleri kaynaşıyordu. Kaynaşan halitada züht, halvet ve şüphenin yanı sıra çözümlemekte zorlandığım bir marifet ışıltısı vardı. Buna tav oldum en çok.
Arı kovanına girer
Binbir salâvat verir.
Bu şiiri okuyunca kafamda binbir fikir aynı anda patladı.
Arı olanların balıdır tevhit
Bülbül olanların gülüdür tevhit.
Bal ve kovandan ilham alıp işe giriştim. Abdülbâki Gölpınarlı’nın 1943’te bir araya getirdiği sonradan tekrardan basılan, pdf dediğiniz formatta da bulunan Yunus Emre- Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabı baz alarak bir proje geliştirdim.
36’sı ölü, 54 dilde aynı anda dijital ortamda beliren birkaç yüz bin kısa Yunus Emre şiiri de ben yazdım. Kesin sayı veremiyorum. Çünkü miktar her saniye değişiyor. Bu şiirleri radyo teleskopla, güçlü verici istasyonlar aracılığıyla tük kâinata yaymaya başladım. Dizeler şu anda ışık hızıyla dört bir yana yayılıyor.
Yıldızlarda terennüm belirtilerini göreceğimiz zamanlar çok uzakta değil.