Mascha Kaléko
Çeviren
Vildan Yalsızuçanlar
Yalnız olduğum zaman, oda
ölüdür.
Resimler birer yabancı gibi
bana bakıyor.
Okumuş olduğum kitaplar oracıkta duruyor,
Üç solmuş karanfil ve akşam yemeğim.
Griye bürünmüş akşam. Ev sahibem çıldırmış.
Bir yerlerde sinemaya gideceğim.
– Ellen ile pek güzel anlaşırdık.
Ama o da geçen Pazar nişanlandı.
…yıl öylesine geçiverdi.
Ara sıra yavan bir boşluk kaplar içimi.
Doktor, bunun nevrotik olduğunu söylemekte.
Acep başkaları da mı benzer halde.
Bazen leylakların açtığını düşlerim.
( Zaman zaman pek bi zevksizdir rüyalarım.)
Sabah uyanınca aşinası olduğun odanda,
Hissedersin dışardan içeriye sızan cereyanı.
O zaman mavi çiçekler yerine
Takvimin sonsuz-beyaz yapraklarını
toplayıverir insan.
Ve henüz erken gelmiş bir yazın renklerini
Sessizce saklarsın özleminle birlikte.
Penceremin önündeki çıplak ağaç
hâlâ üşüyor,
Siyah bir toz örtüsünün altında kalmış karlar toprağın üzerinde yavaşça erimekte.
Soba tütüyor. Ve döşenmiş odam
Sonbahardan beri açık renk duvar kağıtlarına gebe.
En iyi dostum Stettin’e taşındı.
Kuşum Yonas da vefasız çıktı.
Kış çardağını ise fırtına yıktı.
– Bense oturmuş Mayıs’ı bekliyorum.