Limon bahçesi yapmış, zeytin de ekmiş, köpek besliyor, kangal, ömrünce okuduğu kitap on beşi geçmemiş, bunları döne döne okumuş, lisan da biliyor, toprakla uğraşıyor, yanımdaki arkadaş GDO MDO filan bahsedecek oldu, makalelere değindi, sonra konudan konuya atladı, köpek geldi, bizimkinin ayaklarını kokladı, köpekten geçen hastalıklardan bahsetti bizimki, kitap adı zikretti, adam sustu, hep sustu, adamın bir dayıoğlu vardı, o konuştu, bak koçum dedi, ben öyle afili şeylerden anlamam, mektep medrese görmemiş çobanın baytardan fazla bildiğine şahit oldum, öyle ırgatlar tanıdım ki ziraat mühendisine taş çıkartır, adam okuma yazma bilmiyor, sonra çocuğu çağırdı, bir parça bezle çamsakızı getirmesini istedi, çamsakızını bez parçasına yapıştırdı, bir kibrit çakıp sakızı ısıttı, bizimkinin boynunda uç veren çıbanın başına yapıştırdı, sabaha kalmaz çeker dedi, sonra kalktık, elimizde iki file limon arabamıza bindik, bizimki araba hastası her şeyden anladığını söyler, yolda arabamız bozuldu, uğraştı yapamadı, tamirci çağırdık, çocuk 15 yaşında yok, çırağın teki, beş dakikada arabayı tamir etti, bizimkinin surat beş karış, yolda uyudum, rüyamda açık bir kitap, sayfalar iki dağ gibi meyilli, ortası yol, arabayla son sürat o yoldan gidiyoruz, bizimki arabayı sayfaya sürmeye çalışıyor, araba sayfaya çıkamıyor, zorlanıyor, o sesle uyandım, tekrar arızalanmış, arabayı bıraktık, en yakın benzinliğin motelinde serin bir uykuya çekildim, sonrası kayda değmez…