tarafından Cevat AKKANAT | Oca 5, 2002 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
Hiç ummadığınız bir anda karşınıza çıkacaktır. Bir yalnızlık yürüyüşünde. Dostlarla yapılacak bir muhabbet anında. Bıkmışlık usanmışlık coğrafyasında kalakalmışlık zamanlarında. Hiç ummadığınız vakitlerde. Bir reklam tabelasında, ucube bir panoda… İnsana,...
tarafından Cevat AKKANAT | Eki 31, 2001 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
Aynı görüntü karesinde, nasıl da birleşti şu iki unsur: İnsanı yerle bir eden, bitiren, beyne kan dolduran, öfkeyi artıran, ruhu daha bir savaşçı kılan şu rastlaşma anı: İhtiyar bir çınar. Belki yetmişlik, belki de seksen. Ak saçlı, ak sakallı, bilge mi bilge bir...
tarafından Cevat AKKANAT | May 4, 2000 | Şiir
gir şehrime güzelim perşembeyi karşıla bir bayram arefesi neş’esini karşıla var mıdır adresin senin peki denen ülkede muradımız nedir elbet yatak yorgan karşıla kimse duymasın sakın isa-nefes olduğumuz yak gitsin tenimizi çalın çırpınla karşıla görelim boyun posun...
tarafından Cevat AKKANAT | Mar 3, 2000 | Şiir
“Tan Tan Traska”: Çocukluğumun o güzelim oyunu. İki ayrı gruba ayrılırdı biz çocuklar. Günah Arası dediğimiz bir merada kara peynar ormanları vardı. Köyümüzün hemen dibinde. Kaçar, gizlenirdi gruplardan birisi. Diğer grupsa ebeler topluluğu olurdu. Arardık...
tarafından Cevat AKKANAT | Oca 3, 2000 | Şiir
taze otlar kaynatırız dağlarda ardıç kabuğundan cuğaralar sararız yararız karnını soğanların da kaşıklar yaparız yoğurtlara atlarız terleyen bedenle ah ha ırmağa ha ırmağa ırmağa bakarız kaybolmuş kuzularımız nasıl da koşarız dağ yamaçlarına yani tırmanırız kanar...