tarafından Cevat AKKANAT | Oca 19, 2004 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
Bu beldenin, Bursa’nın, hâlihazırdaki kimliğini ve kişiliğini nasıl adlandırabiliriz? Bursa deyince zihinlerde uyanan his, hayal, suret, anlam… nedir? Duyu organlarımızda onu “Bursa” olarak, sadece beş harften oluşan ve başka hiçbir değeri...
tarafından Cevat AKKANAT | Nis 4, 2003 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
İnsanı bir şehre bağlayan nedir? Şehirle bütünleştiren, bir kılan? İnsanla şehir arasına bir aşk ve özgürlük köprüsü kuran? Bunları ‘iki’ hâle bağlı gibi görebiliriz: İnsanın ‘öz’üne, yani yaratılış amacına ait unsurları bünyesinde taşımasını...
tarafından Cevat AKKANAT | Eki 18, 2002 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
O günkü talihime deliler gibi dolaşmak ve kahrolmak yazılmıştı. Başım alıp dağa vurayım istedim, olmadı. Mümkün müydü bu, tek başına? Zordu. Cesaret isterdi. Gel gel edip dursa da, salmadı Bursa… Gidemedim Uludağ yamaçlarından yukarılara … Bunun yerine,...
tarafından Cevat AKKANAT | Nis 24, 2002 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
Mudanya Yolu’nun, Merinos ve Stadyum caddeleriyle kesiştiği kavşakta rastlıyorum ona. İkimiz de aynı yokuşa doğru yol alıyoruz: Stadyuma yukarı. Orada, kavşakta bir yol inşaatı var ve o inşaat için konuşlanan bir vinç. Vinç, gökyüzünü ısırmış da, dişlerini onun...
tarafından Cevat AKKANAT | Şub 26, 2002 | Hayatı Hakikiyye Sahneleri
Cumartesi sabahıdır. Memurlar için tatil sabahıdır. Erkenden kalkıp evden çıkmaya alışanlar içinse bu tatil sabahı sıkıntı zamanıdır. Sıkıntıdan kurtulmak için bir iş arıyorum. Amansız bir uğraş içindeyim. Düşünce sancısı… Abartayım: Ağrı girmiyor mu başıma?...