tarafından Ali Ömer AKBULUT | May 3, 2021 | Beyaz haber, Üryan Söylenişler
“Aldı benüm gönlümi n’oldugum bilimezem Yavı kıldum ben beni isteyüp bulımazam” Yunus Emre Bahar yitikçiler çarşısıdır. Baharda öten her bülbül, kırmızısı yalazlanan her gül bir yitirişi dillendirir. Binbir cazibeyle arzıendam ederek gönlümüzü çelen...
tarafından Ali Ömer AKBULUT | Şub 7, 2021 | Söz Misali
İki. Hayat yok hayatımızda Bilinmeyenden, görünmeyenden geldiğimiz için bilinmeyene ve görünmeyene olan iştiyakımız hiç bitmez aslında. Lakin biz hem varlıkla, hem kadim bilgeliklerle bağımızı yitirdik. Sıla hasreti peşimizi hiç bırakmaz, ney kesildiği kamışlık için...
tarafından Ali Ömer AKBULUT | Eki 30, 2020 | Söz Misali
Bir. Yer, yerli yerinde mi? İlk insan nesilleri hangi deneyimlere, hangi varoluş tecrübelerine sahiplerdi acaba? Buradan, içinde yaşadığımız “bizim şimdimiz”den bunu kestirmek neredeyse imkânsız gibi görünüyor. Zira bize nakledilen, ulaşabildiğimiz kadim öğreti...
tarafından Ali Ömer AKBULUT | Nis 3, 2020 | Röportaj
Şiir otoyola çıkar çıkmaz (dile gelir gelmez) ölen (ölümle yüzleşmek zorunda kalan) bir şeydir. Bir çeviri kitap üzerine yapılacak söyleşiye uygun olmayacak belki sorularım. Ancak metin Derrida’ya ait olunca da başka bir şey gelmiyor elimden. Derrida gibi zor bir...
tarafından Ali Ömer AKBULUT | Haz 10, 2007 | Söz Misali
Şiirin tanıma, tasıma, kavramlaştırmaya, ölçmeye… gelmeyeceği, gelemeyeceği hep söylenip duruldu_durulur. Yine de şiirin ne’liği, nasıl yazılması gerektiği, niteliği, amacı… da hep soruldu_sorarlar. “Boru mu ölçüyoruz; şiirden konuşuyoruz!” karşılığı...