Gökdelenin aniden göçmesi.
Dağın püskürmesi.
Kum fırtınası.
Benzer şeyler de geliyor insanın aklına.
Bin yıllar öncesinden, bir taş kâsede kemik tozu bulup, gâvur bunu mu saklamış diye rüzgâra savurduğunda amatör bir definecinin…
Kitaplığımda üst raflar tozlanmış.
Bin yıl sonrasını düşünemiyorum.
Metal çöp tenekesinde gizli defterimi sayfa sayfa yakıyorum.
Kül de bir şey söylüyor.
Çöpe atamıyorum.
Nereye atacağımı şaşırıyorum.
Musluğu açıyorum.
Suya karışıyor.
Gökdelene.
Dağa.
Kuma.
Rüzgâra.