Kirli ağrılardır
alnımızdan salınan zifiri
sabahleyin koklar
adım atmadan daha
toprağı usulca
sonra pis ve iğreti sulardan boşalır
düdük çalınır boşalınca
dağılır yüzünde yansıyan adamakıllı
ve kaynatılır yeterince
yettiğince ısırgan otu
yaranın üstüne basılır çığlıklar
paslanmış bir çift elle
bu cadde çocukların yürüyemeyeceği
inemeyeceği kadar derincedir gençlerin
olgunlaşmış bir irin yumağı
kaynamış ısırgan ve kuzu postları
hepsi ama hepsi
bu caddede körelmiş ,
paslanmış ellerine merhem olsun içindir
alnımızdan salınan sonra
bu sefer siyahı daha ince, sesi kalınca
bir hıçkırıktır belki
belki kaçırırcasına adım attırır
karşıki sinemada bir fener sinsice
yılanlaşır ve yer gösterir
yürüyemezsin sonra iğrelmiş sulardan
sökülür ta dibinden
ta kökünden
artık alnın,artık başından