kara yılanlar seğirtiyor beynimin kılcallarına
serin sularına iniyorum bulutların
hakir görmemek için kendimi
kitaplar koyuyorum kuş tüyünden yastığımın altına
sakallarımdan coşan ırmaklar
bir bir sökün ediyor
yerinden söküyor miğfersiz başakları
arasında dolaşan kara yılanlar
sarp kayalıkları işaret ediyor
rüzgarlardan yaptığım pusula
saman çöplerinden ördüğüm hırka
diri tutuyor dağarcığımda darağacını soluyor
kutsala yaltaklanarak sorduğum sorular
şimdi ikametgahımı sorguluyor
avunmak için yaşantıladığımı ispatlarcasına
evvel zaman içinde korkudan kefenlediğim sorular